Sayfalar
22 Kasım 2015 Pazar
Açlık Oyunları : Alaycı Kuş Part 2 Film Yorumu
Eldarwen
Hayır! Bunu bize yapmayın ne olur! Bitmeseydi! Neden bitti! Allahım neden bu kadar güzeldi! Neden? Neden? Neden öldüler*, neden? Neden böyle duygusuz ve hop diye öldüler? Neden? Ağlamak istiyorum ama çok duygusuz hissediyorum nedense. Filmde Wisteria'nın koluna yapıştığımda git öteki tarafta ağla dediğinden beri böyleyim. Hep o pisliğin suçu! Duygularımı sömürdü. Of ama ya! Neden bitti ya! Artık Açlık Oyunları'nı heyecanla gün sayarak bekleyemeyeceğiz, artık fragmanlar yayınlandığı anda kuduruk gibi birbirimize saldırmayacağız. Geriye sadece fan videoları izlemek ve maziye bakıp bu efsaneyi hatırlamak kalacak. Ama böyle bir mükemmelliğin her saniyesine tanıklık ettiğim için çok mutluyum. İyi ki tanışmışım Açlık Oyunları'yla. İyi ki bana kitap okumayı çok sevdirmiş, fangirl yapmış. Ömrüm boyunca unutmayacağım şeylerin arasına girdi bu seri. O yüzden yeri bende daima başlarda olacak. Kısaca filmden bahsedersem tek kelime yeterli olacak: Efsane Bir filmin müzikleri ancak bu kadar kaliteli olabilirdi. Kesinlikle oskarlık müzikler. İnsanın içini kabartan, duygularını coşturan şaheserler... Zaten oyuncuların asaletleri bakışlarından belli.Olayların bu kadar muazzam işlenmiş olması. Her bir duyguyu kalbimizde yaşattırması zaten her şeyi açıklıyor. Ama o malum sahneler beni katletti. O öyle ölemezdi. O bunu haketmemişti. Hepsi Suzanne'nin suçu! Neden öldürdün bu yavruyu? İşsiz miydin arkadaşım ya? Neden kalbimize bıçak sapladın. Neden en sevdiğim karakteri öldürdün? Neden? Sanırım asla 'Neden?' sorularımın cevaplarını alamayacağım. Ama bildiğim tek şey var. Onları çok seviyorum. Ve bu dibine kadar GERÇEK!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder