Puanım:
Arka Kapak ve Söylenenler:
Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...
Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...
Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.
Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur?
Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...
"Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz."
Tracy Williams
"Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz."
Dooster
"Arkadaşların elden ele dolaştıracağı bir roman olacak. Moyes karizmatik, gerçekçi ve çarpıcı karakterler yaratmayı çok iyi biliyor."
The Independent
"Sizi bu kadar içine çekecek başka bir kitap bulmanız çok zor. Yıllardır okuduğum en güzel kitap."
Gill B.
"Bu hikâyeyi kitap bittikten çok uzun bir süre sonra bile hatırlayacak, her daim yanınızda taşımak isteyeceksiniz."
Romantic Book Lover
Eldarwen'in Yorumu:
Çalıştığı kafedeki işini kaybeden Louisa Clark ailesinin gelirini karşılamak için iş başvurusu yapmak için bir kuruma gider. Önerilen işleri beğenmeyen Lou en sonunda hastabakıcılık işini kabul eder.Ancak yardımcı olacağı kişi hiç de beklediği gibi çıkmaz.
Aksi ve bir o kadar da yakışıklı Will Traynor onu çok zorlar. Ama öğrendiği gerçeklerle işini kararlı bir şekilde yerine getirmeye çalışan Lou, Will'in çekimine de karşı koyamaz. Ancak bazı şeyler planlandığı gibi gerçekleşmez.
Senden Önce Ben'i dün akşam bitirdim ancak o ruh haliyle güzel bir yorum yapmama imkan yoktu. Kitaptan spoi yemiş olamama rağmen beni çok etkiledi. O kadar sevdim ki bu kitabı... Karakterler, konu o kadar tatlıydı ki... Sanırım uzun süredir okuduğum en akıcı, konu bakımından basit de olsa ilginçliğinden ödün vermeyen en güzel kitaptı. Will Traynor bir anda favori erkek karakterlerim arasına girdi. Kitabı okumadan önce fragmanı izlemiştim. Kitabı okurken de her yüz sayfada bir tekrar tekrar fragmanı izledim. Böylece karakterleri kafamda canlandırmam daha kolay oldu. Filmde Sam'in oynaması zaten kitabı da doğal olarak sevmemi sağladı. O tatlılığıyla Will Traynor'a tam oturmuş.
Kitapta ne olacağı az çok tahmin edilebilirdi. Bu Augustus'un (Aynı Yıldızın Altında) haberini öğrenince devamında da ne olduğunu anlamanız gibi bir şey.
Kitabı bitirdiğimde göğsüme oturan ağırlık hala geçmedi. Sanırım çok uzun bir süre kitap aklıma her geldiğinde de geçmeyecek.
Şimdi ikinci kitabı öyle büyük bir heyecanla bekliyorum ki kendime bile şaşırdım. Umarım kısa zamanda çıkar.
Şuan kitabın her yanı post-itle kaplı. İki tane pembe post-it bitirdim.
Sonuç olarak kitabı ne yapın ne edin okuyun. Gerçekten geç okuduğunuza pişman olursunuz. En azından ben çok pişman oldum.
Filmden Kareler:
Fragman için: